İçte ve dışta meydana gelen bütün gelişmeleri bir "muhalefet rüzgârı"na dönüştürmek isteyen CHP lideri İsmet İnönü, Türkiye'nin her tarafında meydan mitingleri düzenletip kışkırtıcı konuşmalar yapmaya başladı.
Günden güne artırılarak ve kışkırtılarak devam eden toplumsal kutuplaşma karşısında, açıkça geldiği gözlenen darbeye ön almak için Adnan Menderes, 12 Ekim 1958 günü gittiği Manisa'da halka hitaben yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
"Muhalefetteki arkadaşlarımızın vatanperverliğine bir defa daha huzurunuzda müracaat ederek, şunu rica ediyorum: Kin ve ihtirası desteklemekte devam etmesinler.
Vatana hizmetin hangi istikamette olduğunu düşünerek, muhalefetin kötü gidişine ‘Paydos' desinler.
Anarşiye ve nifaka paydos dedikten sonradır ki, hakiki demokrasinin ve hürriyetin güneşi bütün parlaklığı ile ortaya çıkacak, milletimizin terakki ve teâlisine giden yolu daha da aydınlatacaktır. "
Bu sözler ve sonrasında ki bazı uygulamalar, CHP tarafından, Menderes'in askere ve darbeye karşı tedbir olarak, bir örgütsel oluşum yarattığı şeklinde yansıtılmaya çalışılsa da, 27 Mayıs günü, bunun hiç de böyle olmadığı açıkça ortaya çıktı.